Üretmeden Tüketmenin Kitabı Yazılmadı

Yaklaşık 2 yıldır Vatan Partisi Kuyucak İlçe Başkanlığını yürütmekte olan 82 yaşındaki Ali Oğuz ilçe başkanlığı görevinden 4 Ağustos 2018 Cumartesi günü istifa etti.

Vatan Partisi Kuyucak İlçe Başkanlığı görevinden neden istifa ettiğini sorduğumuzda Oğuz şunları söyledi: "Son bir buçuk iki yıldır partinin politikalarına sıcak bakmıyordum.Dolayısıyla uzun zamandan beri de istifa etmeyi düşündüğüm halde uygun zamanı bulamadığım için istifa 4 Ağustos 2018 tarihine kısmet oldu.Gerek partinin gerek Doğu Beyin (Perinçek) politikalarından uzun zamandan beri rahatsızlık duymakta idim,dolayısıyla uyum içinde olamamanın rahatsızlığını daha fazla taşımamak için istifa ettim.

Şu anda Kuyucak Teşkilatı'na kim bakıyor? sorumuza ise henüz yeni bir atama yapılmadığını söyledi.".İl bu konuda nasıl bir faaliyet içersinde haberdar değilim." dedi.

"Peki Başkanım ülke olarak bu sıkıntıları nasıl aşacağız?" sorumuza ise Ali Oğuz:"Naçizane biz ekonomist değiliz ama,şöyle düz mantıkla baktığımızda zannedersem güçlü bir ekonomimizin olmaması,kırılganlığımızın fazla olması bu günkü sıkıntıları yaşatıyor bize."

"Güçlü bir ekonomi derken?" sorumuza ise Oğuz:"Üreten bir ekonomi,üreten bir ülke.Üretimsiz tüketim toplumu bir yere kadar belki gidebiliyor ama,üretmeden tüketmenin kitabı yazılmamış.Biz bunu başarmaya çalıştık.zannedersem oda olmuyor. Yani dünya üretmeden tükettirmiyor.Hele gelişmiş sanayi ülkelerinde bu hiç mümkün değildir."dedi.

"Doğu Beyin hangi politikalarına uyum sağlamadınız ve ayrıldınız?" sorumuza ise Ali Oğuz:"Şimdi Doğu Beyin son yıllardaki her ne kadar Atatürkçü Politikaları öne çıkarmalarına rağmen,Atatürk Devrim ve İlkelerinin ülkemizde giderek zaafa uğratılması,buna rağmen hala daha tepki vermeden devam etmesi." dedi.

"Peki Ali Bey, Doğu Beyin Poltikalarını beğenmiyormusunuz?" sorumuza ise Oğuz: "Valla Halit Bey Doğu Beyin Politikalarını beğenmeme gibi bir lüksümüz yok, Doğu Beyin yorulması,çok ileri yaşlı değilse bile yıllardır koşuşturan,üreten,mücadele eden birisi olarak birde siyasi hayatında çok fazla kazanımlar elde edememenin getirdiği bir yorgunluğun olduğunu düşünüyorum.Son yıllarda reel politika üretmede isabetsizlikleri kaygı verici.

Adeta "Cambaza Bak" çıkışları. Aklı selim yorum yapabilen partililer tarafından Ne oluyoruz? Doğu Bey ne yapmak istiyor? noktasında kaygılar yarattı.(Parti disiplini gerekçesiyle,susmayı tercih eden Arkadaşlar hariç)

Her siyasi yapılanmanın nihai amacı oy ve taraftar kazanımının artmasını sağlamaktır.40 yıldır büyük tecrübeler birikimler ve kazanımlarına rağmen çoğunluğu yanlışa evrimlenmiş bu kitlesel yapıyı ikna edememek,farkına varmadan mücadele insanını yoruyor.

Tam da burada toplumun yanlışına yaklaşma yerine kendisine yakışan bir şekilde fedakarlık yaparak ,gençlere fırsat vererek yeni politikalar üretme adına bir adım geri çekilerek siyasi hayatını taçlandırmalı,Doğu Bey bunu düşünmeli,örnek olma adına bir ilk olmalı." dedi. "Bu gün ülkemizin içinde bulunduğu sıkıntılarla ilgili söyleyecek sözünüz varmı? Sorumuza ise Oğuz: "Şu anda ülkemizde gerçekten az önce bahsettiğim gibi üretmeyen kırılgan bir ekonomik tablo ile karşı karşıyayız. Üretime dönük politikalarla kırılganlığın önlenmesini,böyle yani üreterek ekonomimizin sağlıklı bir düzlüğe çıkabileceğini düşünüyorum. Şu anda yaşanan Türkiye'de bir ekonomik sıkıntıdır.Tarım sektöründe ise görebildiğim kadarıyla Türkiye'de iki sektör kalmış tarım sektöründe hayvancılık,serbest piyasada ise inşaat.Ve ona bağlı olarak yan sektörler.Ve bunların biri Hayvancılık geçmişte bütün Anadolu İnsanında üçer-beşer hayvan bulunurken,ve Türkiye hayvancılık konusunda hiç sıkıntı çekmiyordu,hatta binlerce hayvanımız Güneydoğu'dan kaçak gittiği halde bizim üç beş tane olan et kambiyomuz ağzına kadar tıka basa et rezervlerimiz oluyordu.Şimdi maalesef Anadolu'nun o Plato dediğimiz 1500 metre yükseklikteki yaylalarımızda çok kaliteli ve çokta vitamin değeri yüksek olan ürünler ve hayvanlarımız yetişirdi.Oraları şu anda Anadolu İnsanının yerinde kalmasının şartlarını yaratamadığımız için,Anadolu'da üretmesi söz konusu olan gençlerimiz batıya göç ettiklerinden Anadolu'daki Bozkırlarımız,çomağı diksen yeşerecek zenginlikteki topraklarımız maalesef şu anda boş ve nadas olarak duruyor." dedi.

"Peki bunun sebebi ne sizce?" diye sorduğumuzda ise Oğuz:"Yerinde kalmanın şartlarını yaratamadık ve onlar orada ekonomik imkanlara kavuşamadıkları için batıya göç ettiler.Bu neyi getirdi batıda çarpık kentleşme ve Anadolu'nun da boşalmasını getirdi. Tarım politikalarındaki desteklemelerin yeteri kadar olmaması,tarımcıyı tarımdan kopardı,Batı Anadolu'daki büyük kentlerde iş arama seferberliğini başlattı." dedi. "Devlet Dekar başına para veriyor." hatırlatmamıza ise Oğuz: "Zaten Dekar başına verilen para da üretime engel oldu.Bazı ürünlerin pirimleri var.Bence Anadolu'da şu anda ağaların ellerinde 1000 dekar,10 bin dekar arazi var,onlar yararlanıyorlar bu imkanlardan.Şu anda Batı Anadolu'da yaşadığımız tarım ilçesi olan Kuyucak'ta çok az tarımcının bu imkanlardan yararlandığını düşünüyorum.Tarım demişken dikkatinizi çekerim,1000 yıllık pamuk üretimimizi yanlış tarım politikaları ile üretemez hale geldik. Türkiye bir Tarım Ülkesi,çünkü 7 milyara koşan dünya nüfusunda tarım olmazsa olmazlardan birisi.Çünkü ben tarımın önümüzdeki yıllarda sanayinin önüne geçeceği iddiasındayım. Çünkü sanayi ürünü olan buzdolabını,çamaşır makinesini,arabayı yiyemezsin.Dolayısıyla 7 milyar insan günde üç öğün yemek zorunda,bu da tahıl demek.tarım demektir.Onun için ben tarımın yakın gelecekte sanayinin önüne geçeceği iddiasındayım, naçizane bu konuda bir otorite olmadığım halde düz mantıkla bunu söyleyebiliyorum.Ülkemizi yönetenlerin bu güzel ülkede,hatta 300 milyonu bakabilecek bu güzel ülkede hızla radikal üretim tedbirlerinin alınması,tarımın desteklenmesi,ve üretim politikasının hızla hayata geçirilmesinden yanayım ve yöneticilerimizden de hızla bu konunun üzerine yoğunlaşmalarını bekliyorum." dedi.

Halit Tükenmez-Kuyucak