Önceki gün saat.11.45 filan,Kuyucak esnaflarından
Bilgisayarcı Ufuk Erkal ve Elektrikçi Mustafa Alar ile birlikte,yine Ufuk
Erkal'ın aracında Karacasu Ballıpınar Yaylasına doğru yola çıktık.Zira orada
bulunan ve başkanlığını Kuyucak Saadet
Partisi İlçe Başkanı Avni Demirtaş'ın yaptığı Sitede Ufuk Erkal'ın kamera
döşeme işi vardı. Nasılsa komşuyuz,ayrı ayrı araçla gidip yakıt israfında
bulunmayalım dedik.Neticede Kuyucak'tan 700 metre yüksekte Türkiye'nin belli
başlı oksijen depolarından sayılan Karacasu Yaylalarından birine Ballıpınar
Yaylası'na vardık.Ballıpınar Aile Çay Bahçesi'nde konakladık. Site yönetim
kurulu başkanı Avni Demirtaş'a geldiğimizi haber verdik,kısa sürede o da
yanımıza geldi.Kamera takma işindeki kooperatifin konumundan kaynaklanan teknik sorunu çözmeye çalıştılar,ancak
sorun çözülmemekte ısrar ediyordu.Nitekim çözülmedi de.
Ama ben mikrofonu
uzattım Başkan Avni Demirtaş'a; "Başkanım burası neresidir?" diye
sorduğumda; "Burası Ballıpınar Yapı Kooperatifi sakinlerinin bulunduğu
yerdir."dedi. "Karacasu'da kaç tane yayla var?" sorumuza ise;
"Üç tane yaylamız mevcut bildiğim kadarıyla,Nacıpınar,Kahvederesi ve
Ballıpınar. Bunlardan biz Ballıpınar Bölgesini temsil etmekteyiz. Yaklaşık 47
üyemiz vardır kooperatifimizde.ve 47 tane evimiz.Bir tane de işçi evimiz olmak
üzere toplam 48 tane evimiz vardır. Ballıpınar Yaylanın en güzel bölgelerinden
biridir.Bu sene de geçen sene açmaya başladığımız burayı (Ballıpınar Aile Çay
Bahçesini kastediyor) açma çalışmaları
bu sene daha güzel bir ivme kazanmıştır. Ballıpınarımızda pide ve bazı
hizmetler verilmektedir.En kısa zamanda tandır kebap içinde çalışmalarımız
yapılmaktadır.Aperatif tarzı,çay bahçesi tarzı çalışmalarımız vardır.Çayımız
kahvemiz her kese açıktır.Kooperatifimiz olarak bütün herkese açığız.."
cevabını verdi.."Ballıpınar nerede?" sorumuza ise "Aydın'a bağlı
Karacasu ilçemizin yaylalarındadır."dedi. "Neden Ballıpınar.?
sorumuza ise;" Ballıpınar,kardeşlerimize sorsak onlarda
bilirler.Biliyormusunuz?Ballıpınar güzel olduğundan dolayı böyle bir kelimenin
söylendiğini tahmin ediyoruz.Hakikaten de Bal kelimesinden kaynaklanan böyle
güzel bir mevki de bulunuyoruz. Gündüz ve gece serin bir ortamda hizmet
veriyoruz ve bu hizmetle beraber kendimizde bu hizmeti alıyoruz ve herkesinde
buraya gelmesini tercih ediyoruz." cevabını verdi."Burası nasıl bir
yer?" sorumuza karşılık Demirtaş;"Burası çam ormanlarının bitiştiği
bir nokta,çam ormanlarının içersinde oksijen deposu diyebileceğimiz en güzel bi
yerlerde bulunmaktadır.Halkımıza burada hizmet sunmak için çaba sarf ettik.Pide
ustalarımız çalışmaktadır.Buraya bütün halkımızı davet ederiz." dedi.
"Ne zaman keşfettiniz burayı?" sorumuza ise; "Ben yaklaşık 15
senedir burada evlerden birinin sahibiyim.Yaklaşık 35-40 yıllık bir geçmişi
vardır.Bildiğim ve duyduğum kadarıyla ama 15 senedir ben burada kendim yaşamaktayım.."
cevabını verdi. "Burayı kim bulmuş?" sorumuza ise;" Karacasu
eski Belediye Başkanlarından Halil İbrahim Ekinciler ve onun arkadaşlarının
yardımlarıyla ve onların gayretleriyle bu hale gelmiş.Bayağı uzun bir müddet
çalışmalar sürmüş.Çünkü zor bir araziden böyle güzel bir yer meydana
getirilmiş."cevabını verdi."Ballıpınar da takriben kaç konut
var?" sorumuza ise;"Şimdi komple yayla olarak,Karacasu Yaylaları
olarak hesap edersek 350 hanenin üzerinde olduğunu tahmin ediyoruz."
Bu arada Başkan
Avni Demirtaş'ın arkadaşlarından ve kooperatif sakinlerinden Abdullah Gölcük;
"Ballıpınar arazisi içinde kooperatife dahil olmayan ancak burada evi
bulunan şahıslarında Ballıpınar Kooperatifi'nin hizmetlerinden istifade
ettiklerine inanıyoruz.Ballıpınar'ımıza ait bir Camimiz var.Güzel bir Çay
Bahçemiz var.Pide fırınımız var.Bu hizmeti en iyi bir şekilde en üst seviyede
vermeye çalışıyoruz."dedi.
"Türkiye'nin
oksijen deposu olduğu söyleniyor burasının.doğrumudur?" sorumuza ise
Demirtaş;"Evet.Doğrudur.Günlük zaten beynimizin dinlendiğini,bazı
yorgunluklarınızı attığınızı burada hissediyorsunuz.Gündüz işlerimize gitmemize
rağmen akşam 2 saatlik yada 2.5 saatlik
bir uykunun bize yettiğini hissediyoruz.Oksijen Deposu olduğu bunun için
bellidir zaten.Herhangi bir sorunumuz olmuyor." dedi."Sağlık
konusunda başka katkısı var mı?" sorumuza ise "Sağlık konusunda daha
önceleri bazı şeyler düşünülmüş,ama şimdilik ferdi hareketlerle,şahıslarla bu
işleri yapabiliyoruz.Daha önce öyle hastane gibi,otel gibi bir şeyler düşünülmüş
ama bunlar büyük maliyet gerektiren şeyler.Ancak kendine yetebilecek,buradaki
kişilere hizmet verebilecek kadar bir çalışma yapılmış.Sağlık konusunda sadece
oksijen aldığımız doğrudur.Bundan istifade ediyoruz."
Tam da burada
kooperatif sakinlerinden Erol Gölcük konuya giriyor ve;"Karacasu
arazisinin %70'i ormanla kaplı,buranın oksijen deposu olmasının en büyük
nedenlerinden biri bu.Bunun içinde tarım arazisi olanları ve zeytinlik arazisi
olanları da ormandan sayarsanız İlçe yüzölçümünün %80'i ağaçla kaplıdır."
diyor.
Kooperatif Başkanı
Demirtaş devamla;"Türkiye'de böyle yerler varmı dır?Bilmiyoruz.Ama burada
yayla kültürü çok önceden gelişmiş."
Yine Erol Gölcük
devralıyor konuyu;"Mesela Buraya daha önce beyninde tümör olduğu,yani
kanser riski görülen biri Dedebağ Yaylası'nda.Bir hastaya ,hastanede
yakınlarına "Buna yapılacak bir şey yok,siz bunu buradan götürün"
diyorlar.Geliyor adam inzivaya çekiliyor Yaylada.2 sene geçiyor,"Ha bu gün
ölecek,ha yarın ölecek."Adam ölmüyor.Ondan sonra tekrar gidiyorlar
hastaneye.Doktor soruyor;"Arkadaş sen ne yaptın?""Ne yaptın da
böyle oldu?"tekrar kontrola gittiklerinde.Adam şifa bulmuş.Aslen
buralı.Buraya da "Gideyim memleketimde öleyim" diye gelmiş.Ama burada
yaylada şifa bulmuş."
Demirtaş devamla;
"Yaylaları ben bayağı gezdim,gezdim derken kendi şahsım adına böyle 7-8
tane yayla gezdim.Isparta Şarki Karaağaç,Aydın'da Paşa Yaylası,bazı yerler
böyle bir ortam oluşmamış.Buradaki ortamın güzelliği de şu eskiden burada
büyüklerimizden duyduğumuz kadarıyla burada Kadı denen eski Hakimler geldiğinde
mahkeme Karacasu'da değil de Yaylada görülürmüş.Yayla kültürü zaten buradan
gelişmişliğini gösteriyor yani." "Onun için yayla kültürümüz çok
gelişmiş.Daha da inşallah gelişecek.Belirli zaten katların üstüne müsaadeler
yok."dedi.
Neticede çam
ağaçlarının arasında yayla sohbetimiz burada sona eriyor.
Halit
Tükenmez-Karacasu
0 yorum:
Yorum Gönder