Yukarıdaki cümle aynı zamanda bir ölüm fermanı olmuştu.07
Şubat 1993'te yukarıdaki cümleyi kurmuştu zamanın Jandarma Genel Komutanı
Org.Eşref Bitlis.Ve bu cümlenin söylenişinden 10 gün sonra yani 17 Şubat 1993
tarihinde Ankara'dan havalanmakta olan bir askeri helikopterin düşmesi sonucu
hayatını kaybediyor.Bize göre Rahmetli Jandarma Genel Komutanı Org.Eşref
Bitlis'in ölümüne yol açan helikopter kazası,kaza dan ziyade PKK'yı besleyen güçler tarafından düzenlenen
bir suikastti.
17 Ocak 1991
tarihinde zamanın ABD Başkanı Evanjelist George W.Bush'un,"Yıldızlardan
ilham aldım,Haçlı Savaşları Başlattım." sözleriyle Irak'a saldırmasına
müteakip,güya yurtlarından edilen kürtlerin sağlıklı bir şekilde yurtlarına
geri dönmelerini sağlamak amacıyla kurulan Çekiç Güç'e Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti 12 Temmuz 1991 tarihli kararıyla izin verilmişti. Çekiç Güç 77 Uçak ve
Helikopter ile 1862 personelden oluşmakla birlikte,İncirlik ve Pirinçlik
Üslerine yerleştirilmişti.Ve daha sonra Türk Halkı tarafından çokta fazla hoş
karşılanmayan Çekiç Güç ismini ABD daha sonra "Keşif Güç" olarak
değiştirdi.
Türkiye
Cumhuriyeti Devleti'nin başına bela olan Çekiç Güç ancak ABD'nin Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti tarafından 20 Mart 2003 tarihinde TBMM'den geçirmiş olduğu
ikinci bir tezkere ile Irak'a saldırması sonucu,yani bölgeye iyice yerleştikten
sonra 21 Mart 2003 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı ile görev süresi sona
erdirilerek gönderilebildi.
Bütün bunları niye
anlattım,elbette hissedilen yeni tehlikeler söz konusu.Önce ABD tarafından
ülkemize dayatılan 1 Mart 2003 tezkeresinde ABD bizden neler istiyordu,önce
onlara bir göz atalım.Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'i kafaya takmış olan
ABD Irak'a Türkiye üzerinden saldırabilmek için Güney,Güneydoğu ve Doğu
havaalanlarımızın yanı sıra bizden Çorlu ve Trabzon Havaalanları gibi Kuzey
bölgemizden de havaalanları istiyordu.İlk soru işaretini Güneydoğumuzdan Irak'a
saldıracak ABD'nin bizden neden Kuzey Bölgemizden Havaalanları istemiş olması
oluşturuyordu. Aynı tezkerede ABD Irak'a saldırmak için ülkemize 60.000 muharip
güç ile 40.000 lojistik güç yerleştirmek istiyordu.Askerlik Sanatını bilenler
60.000 muharip güce 40.000 lojistik gücün çok fazla olduğunu belirtiyorlar.ABD
acaba gizliden gizliye Türkiye'yi de işgal etmek mi istiyordu.?Allah'tan ki o
gün mecliste vekillik yapmakta olan Rahmetli Deniz Bölükbaşı'nın da
katkılarıyla 1 Mart Tezkeresi TBMM'den geçmedi.Şimdi anlıyoruz ki o gün tezkere
geçseydi bu gün ülkemizin her tarafında Coniler dolaşıyor olacaktı.
Buraya kadar her
şey çok güzel,gel gelelim emperyalist güçler hedeflerinden asla vaz
geçmiyorlar. Türkiye'yi Muz Cumhuriyeti olarak gören ABD Savunma Bakanlığı yani
Pentagon,şimdi de Türkiye'nin Doğu Bölgesine 30.000 Nato Askeri
yerleştirilmesine karar vermiş.Karar vermiş diyorum,Nato Genel Komutanı aynı
zamanda ABD Avrupa Güçleri Komutanı.ABD'nin de,Nato Ülkeleri'nin de 40 yıldır
ülkemizi bölmek için terör faaliyetlerinde bulunan,bu uğurda 50.000 canımızı
alan,yanı sıra nereden baksanız Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne 500 Milyar Dolar
zarar veren PKK'yı desteklediğini Sağır Sultan bile biliyor.Adamlar 1 Mart
Tezkeresi ile 100 bin ABD Askerini Türkiye'ye yerleştiremedi ama tamamı
PKK'lılardan oluşan 150 bin teröristi eğitip donatarak Güney sınırımıza
yerleştirdi. Bu gün Kuzey Suriye'de Fırat'ın Doğusu'nda ABD tarafından eğitilip
donatılan PKK devletçiğindeki silahlı gücün 150 bin olduğu söyleniyor.Söylenen
bu acaba gerçek rakamın ne olduğunu kimler bilebilir.Bu arada iştahı doymaz
Emperyalislerin Allah Korusun Doğu Bölgemize yerleştirecekleri 30 bin Nato
askeri bu rakamla sınırlı mı kalacak sanıyorsunuz.Kim denetleyebilecek
sayılarını.
Tehlike kapıda
Arkadaşlar.Korkarım bu gidişle Türk Milleti yeni bir Kurtuluş Savaşı vermek
zorunda kalacak.
Tabii bu arada
Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dan istirhamımız Nato Askerlerinin
ülkemizin sadece doğusuna değil her hangi bir bölgesine yerleştirilmesine izin
vermemesi.Çekiç Güc'ün marifetleri ortada iken bir de Nato Güçleri'ne izin
verirsek ülke olarak intihar anlamına gelir diye düşünüyorum.Bu tabii
Pentagon'un ülkemizden böyle bir talebi olduğu,konunun henüz masada
olduğu,tarafımızdan müspet ve menfii herhangi bir cevap verilmediği konusunda
basında gördüğümüz haberler üzerine bu satırları kaleme aldık. Umarım Türkiye
Cumhuriyeti Devleti tarihi düşmanlarına aldanıp hatalı kararlar vermez.
Bu arada
Pentagon tarafından hazırlanan 22 İslam
Ülkesi'nin sınırlarını değiştirmeyi,daha doğrusu İsrail için kolay
yutulabilecek lokmalar haline getirmeyi amaçlayan Büyük Ortadoğu Projesi
(BOP),daha doğrusu Yahudilerin Talmud inançlarında güya kendilerine vaad edilen
Nil ile Fırat arasını kapsayan Arz-ı Mev-ud hedeflerini gerçekleştirmeyi
amaçlayan Büyük İsrail Projesi Suriye'deki operasyonlarıyla hemen hemen
tamamlanmak üzere.Projenin tamamlanması için sırada 2 ülke kaldı,İran ve
Türkiye.Pentagon büyük ihtimal İran'a saldırmak için Doğu sınırlarımıza 30 bin
Nato Askeri yerleştirmek istiyor gibi görünebilir. Yersek tabii.
Yine 1991 Körfez
Savaşı'ndan bir hatırayı hatırlatmadan satırlarımı sonlandırmak
istemiyorum.Körfez Savaşı sırasında ABD'li bir Albay Kuveyt'te bir otel
odasında gazetecileri toplar.Türkiye'den de Sabah Gazetesi Yazarı Güneri
Civaoğlu katılır toplantıya.Otel odasının duvarında yine Pentagon tarafından
hazırlanan Türkiye,İran,Irak ve Suriye'den koparılan topraklarla bileştirilmiş
güya Kürdistan Haritası asılıdır.ABD'li Albay gazetecilere duvardaki haritayı
göstererek önümüzdeki, süreçte bu haritanın hayata geçirileceğini
söyler.Gazetecilerden biri sorar."Türkiye bu haritaya toprak vermek
istemezse ne olacak?"der. "O zaman Türkiye savaşmak zorunda
kalacak." der ABD'li Albay.
İnşallah Allah
sonumuzu hayır eylesin Arkadaşlar.Zor günlerden geçtiğimiz bir gerçek.
Selam ve
Saygılarımla.Halit Tükenmez
0 yorum:
Yorum Gönder