Kuyucak'ın Kurtuluş
Mahallesi'nde yaşayan 22 yaşındaki Gizem Ünal, “Tarımda Kadın Girişimciler
Güçleniyor” programına katıldığı “Cennetten Gelen Tatlar” projesiyle Aydın'da
il birinciliğini yakaladı. Annesi Semra Ünal ile birlikte yürüttüğü projeyle
incir cipsi üreten genç girişimci, projenin geçtiği aşamaları ve yakın
zamandaki hedeflerini paylaştı.
·
13 Eylül 2017, Çarşamba 8:22
·
A-
·
A+
Bir kaç ay önce KOSGEB, İŞKUR ve Aydın Gıda Tarım ve Hayvancılık
Müdürlüğü'nün başlattığı, “Tarımda Kadın Girişimciler Güçleniyor” programı ile
75 kadın girişimci eğitime tabi tutularak kendi girişimcilik projelerini sundu.
Kuyucak'ın Kurtuluş Mahallesi'nde ikamet eden 22 yaşındaki üniversiteli genç
Gizem Ünal da "Cennetten Gelen Tatlar" projesiyle incir cipsi
üreterek Aydın'da birinciliği yakaladı.
15 Ekim'de il birincilerinin Türkiye genelinde yarışacaklarını bildiren Ünal, yeni projesinin adının "Kurutma Tüneli" olduğunu ve projeye hibe desteği sağlandığında incir cipsini daha çok üretimle daha geniş alana yayabileceğini ifade etti.
"YERDE KURUYAN İNCİRDEN DAHA SAĞLIKLI"
Çocukluğundan beri ailesinin çiftçilik yaptığını ve incirle içli dışlı büyüdüğünü belirten Gizem Ünal, incir cipsini 3-4 yıl önce keşfettiklerini söyledi.
İncir cipsinin satışını geçen yıl başlattıklarını kaydeden Ünal, "Taze incir birkaç gün içerisinde yenilmezse ziyan oluyor. Biz de annemle birlikte inciri kurutmayı denedik. Önce kendimize yetecek kadar inciri halka halka doğrayıp güneşte kuruttuk. Sonuçta ortaya çıkan ürün epey lezzetli olunca daha fazla yapmaya karar verdik ve yaptıklarımızı eşe dosta dağıttık. 2 yıldır da satışını yapıyoruz. İncir cipsinin kuru incirden farkı, daldan toplanıyor olması, toprağa değmeden, yıkanarak elde doğranması ve dolayısıyla aflatoksin içermemesi. Şeker miktarı kuru incirden az olduğu için, diyabet hastaları bunu daha çok tercih ediyor. Çocukların da ilgisini çeksin, daha sağlıklı şeyler yesinler diye görüntüsünden ilham olarak adını cips koyduk" dedi.
"AYDIN VE İNCİRİN REKLAMI YAPILMIYOR"
İncir cipsini üretirken ailecek çalıştıklarını dile getiren Ünal, mahalleliden 5 kişinin de kendilerine yardım ettiğini belirterek, "2 ay çok yoğun çalıştık. Hala gece yarısına kadar paketleme yapıyoruz. Paketlerimiz vakum makinesinden geçiriliyor. Böylece daha uzun ömürlü oluyor. Şimdilik başta İstanbul olmak üzere birçok ilde Aydın incirinin cips versiyonunun tanıtımını ve satışını yaptık. Projenin çıkış fikri Aydın reklamının yeterince yapılmayışı oldu. Karadenizliler fındığın, çayın reklamını çok güzel yapıyor fakat biz Aydınlılar incirin reklamını yapmıyoruz. Hatta Aydın ürünü başka yerlerde işleniyor. İnsanları cezbetmek için taze incir dışında farklı bir ürün bulmak gerekiyordu. İnciri bambaşka şekilde değerlendirebilmek için bu yolu denedik. Bunu da girişimcilik programına proje olarak sunduk. Ne mutlu ki, proje beğenildi. Hedefimiz Kurutma Tüneli. Şimdi serada kuruttuğumuz incirleri ileride güneş panelleri ile kurutmayı düşünüyoruz. Geçen yıl 400 500 kilogram arası üretim sağladık. Bu yıl ise 1 tonu buldu. İnşallah seneye fabrika kurarsak üretimi daha da arttıracağız" şeklinde konuştu.
"AYDIN'DA CEVHER ÇOK"
Projenin oluşmasında ve gelişiminde en büyük desteği sağlayan anne Semra Ünal da, "Aydın'ımızda cevher çok. Farklı ürünler deneyebilecek zihinsel ve fiziksel beceriye sahip birçok kadın mevcut. Bu kadınları keşfetmek gerek. Bu konuda iş biraz da ailedeki erkekte bitiyor. Eşim bize çok destek oldu. Bizdeki girişimcilik ruhu onu da gururlandırıyor. Üzerinde düşündük, uğraştık, ailecek yeni bir tat elde ettik. Artık kahvenin yanında lokum, çikolata vermiyorum. Misafirlerime de incir cipsi ikram ediyorum. Böylece daha sağlıklı bir şekerle beslenmiş oluyoruz. Ben inciri çok seviyorum, incirle yapılan tüm işleri de... Gençler incir zamanı geldiğinde erkenden uyanıp bahçeye gidecekleri için üzülüyorlar. Bense inciri kokladığımda mutlu oluyorum. İşini sevmek gerek. Başarının ve hayattan zevk almanın en büyük yolu bence işini sevmek" ifadelerini kullandı..
15 Ekim'de il birincilerinin Türkiye genelinde yarışacaklarını bildiren Ünal, yeni projesinin adının "Kurutma Tüneli" olduğunu ve projeye hibe desteği sağlandığında incir cipsini daha çok üretimle daha geniş alana yayabileceğini ifade etti.
"YERDE KURUYAN İNCİRDEN DAHA SAĞLIKLI"
Çocukluğundan beri ailesinin çiftçilik yaptığını ve incirle içli dışlı büyüdüğünü belirten Gizem Ünal, incir cipsini 3-4 yıl önce keşfettiklerini söyledi.
İncir cipsinin satışını geçen yıl başlattıklarını kaydeden Ünal, "Taze incir birkaç gün içerisinde yenilmezse ziyan oluyor. Biz de annemle birlikte inciri kurutmayı denedik. Önce kendimize yetecek kadar inciri halka halka doğrayıp güneşte kuruttuk. Sonuçta ortaya çıkan ürün epey lezzetli olunca daha fazla yapmaya karar verdik ve yaptıklarımızı eşe dosta dağıttık. 2 yıldır da satışını yapıyoruz. İncir cipsinin kuru incirden farkı, daldan toplanıyor olması, toprağa değmeden, yıkanarak elde doğranması ve dolayısıyla aflatoksin içermemesi. Şeker miktarı kuru incirden az olduğu için, diyabet hastaları bunu daha çok tercih ediyor. Çocukların da ilgisini çeksin, daha sağlıklı şeyler yesinler diye görüntüsünden ilham olarak adını cips koyduk" dedi.
"AYDIN VE İNCİRİN REKLAMI YAPILMIYOR"
İncir cipsini üretirken ailecek çalıştıklarını dile getiren Ünal, mahalleliden 5 kişinin de kendilerine yardım ettiğini belirterek, "2 ay çok yoğun çalıştık. Hala gece yarısına kadar paketleme yapıyoruz. Paketlerimiz vakum makinesinden geçiriliyor. Böylece daha uzun ömürlü oluyor. Şimdilik başta İstanbul olmak üzere birçok ilde Aydın incirinin cips versiyonunun tanıtımını ve satışını yaptık. Projenin çıkış fikri Aydın reklamının yeterince yapılmayışı oldu. Karadenizliler fındığın, çayın reklamını çok güzel yapıyor fakat biz Aydınlılar incirin reklamını yapmıyoruz. Hatta Aydın ürünü başka yerlerde işleniyor. İnsanları cezbetmek için taze incir dışında farklı bir ürün bulmak gerekiyordu. İnciri bambaşka şekilde değerlendirebilmek için bu yolu denedik. Bunu da girişimcilik programına proje olarak sunduk. Ne mutlu ki, proje beğenildi. Hedefimiz Kurutma Tüneli. Şimdi serada kuruttuğumuz incirleri ileride güneş panelleri ile kurutmayı düşünüyoruz. Geçen yıl 400 500 kilogram arası üretim sağladık. Bu yıl ise 1 tonu buldu. İnşallah seneye fabrika kurarsak üretimi daha da arttıracağız" şeklinde konuştu.
"AYDIN'DA CEVHER ÇOK"
Projenin oluşmasında ve gelişiminde en büyük desteği sağlayan anne Semra Ünal da, "Aydın'ımızda cevher çok. Farklı ürünler deneyebilecek zihinsel ve fiziksel beceriye sahip birçok kadın mevcut. Bu kadınları keşfetmek gerek. Bu konuda iş biraz da ailedeki erkekte bitiyor. Eşim bize çok destek oldu. Bizdeki girişimcilik ruhu onu da gururlandırıyor. Üzerinde düşündük, uğraştık, ailecek yeni bir tat elde ettik. Artık kahvenin yanında lokum, çikolata vermiyorum. Misafirlerime de incir cipsi ikram ediyorum. Böylece daha sağlıklı bir şekerle beslenmiş oluyoruz. Ben inciri çok seviyorum, incirle yapılan tüm işleri de... Gençler incir zamanı geldiğinde erkenden uyanıp bahçeye gidecekleri için üzülüyorlar. Bense inciri kokladığımda mutlu oluyorum. İşini sevmek gerek. Başarının ve hayattan zevk almanın en büyük yolu bence işini sevmek" ifadelerini kullandı..
Ebru Gülsoy-Halit Tükenmez
Ebru Gülsoy-Halit Tükenmez
0 yorum:
Yorum Gönder