Yaş Kaç Olursa Olsun Hedef Üniversite

         
Kötü yaşanmış evlilik hayatını 23 sene sonra sonlandıran Yıldız Ürgün, 5 çocuğuyla birlikte maddi ve manevi birçok mücadele verdi. Izdırapla geçen yıllarında eşinden ve onun kışkırtmasıyla zihinsel engelli kızından şiddet gördüğünü ifade eden anne Ürgün, ailesinin desteği olmadığı halde eşinden ayrılarak çocuklarına bakmak için yıllarca çabaladı. Ürgün, yardıma ihtiyacı olduğu her anda eski eşinin önüne engel koyduğunu söyleyerek, ayrıldığında bile kötülük etmekten vazgeçmediğini ve yalancı şahitlerle mahkemelerde kendisini alt ettiğini anlattı. Psikolojik tedavi ile yaşama tutunmaya çalışan anne, adından ‘deli’ diye söz ettiren eski eşine ve Çobanisa halkına kendini kanıtlamak için üniversite okumaya karar verdi.
ESKİ EŞİ YARDIMLARI ENGELLEDİ
Yıldız Ürgün, ayrıldıklarında eski eşinin, ailesini ve köy halkını kendisine karşı doldurarak gelebilecek tüm yardımları esirgediğini söyledi. Mahkeme kararından sonra da, evinde rahatsız edilmeye devam ettiğini kaydeden anne Yıldız Ürgün, ”Yıllarca eşimden ve ailesinden şiddet gördüm. Çoğu zaman kardeşiyle bir olup bana eziyet etti. İnsan yerine koymadılar, adımı deliye çıkardılar. Anne babamı da benden uzaklaştırdı. Başım sıkıştığında onlara telefon etmemi yasakladı. Onca yolu tepip Kuyucak'ta bir teyzenin evinden aileme telefon ederdim. Eşimden boşandıktan sonra kimse bize ekmek, su vermedi. Bütün köyü tembihlemiş, bize yardım etmesinler diye. Çocuklarımın üçü küçüktü o zaman. Birini sırtıma, birini kucağıma alır, birinin de elinden tutar Çobanisa'dan Kuyucak'a yürürdüm. Defalarca kaymakamlığa yardım istemeye gittim. Başvurduğum kurumlara gidip yalan söylediğimi iddia edip beni kötülerdi. Bana yardım edilmesini hep engelledi. Köyde onun baskısı altında duramaz oldum. Çareyi önce Kuyucak ilçe merkezine, ardından da Nazilli’ye taşınmakta buldum. Birkaç vatandaşın desteğiyle de toparlandım” diye konuştu.
SOSYAL HİZMETLER OKUMAK İSTİYOR
Ürgün, bir kızının zihinsel engelli ve epilepsi hastası olduğunu belirterek, o zamanlar çocukları çok küçük olduğu için çalışmasının mümkün olmadığını ve eşinin nafaka ödemediğini söyledi. Maddi sıkıntılarla baş edemeyen çilekeş anne, evlatlarını yetiştirme yurduna vermek zorunda kaldığını ifade etti. Her şeye rağmen çocuklarının başında olduğu için şükreden mücadeleci kadın, “Ailem, çocuklarımı sahiplenmedi. Hır gür çıktı, huzur bulamadık yanlarında. Kıt kanaat geçinsek de, kendi evimizde kaldık. Kuyucak'taki evin damı akardı. Evde akmayan tek bir yer vardı. Çocukları o yerin altına taşır, orada yatırırdım. Çocuklarımı babalarına vermemek için çok fedakarlık ettim. Yine de oğlumu kaçırırdı arada, sokaklarda polislerle oğlumu arardım. Ne zaman şikayet etsem yalancı şahitlerle beni haksız çıkarırdı. Ömrüm onun iftiralarını temizlemeye çalışmakla geçti. Bizimle uğraşmaktan vazgeçsin diye çok dua ettim. Sonunda cezaevine girdiğini duydum. Evet biraz daha huzurluyum ama olan çocuklarıma oldu. Hayatları yurtlarda geçti. Ben sık sık görüştüm onlarla ama aynı çatı altında olmak gibisi yok. Çok şükür hayattayım. Çocuklarımın başındayım ya, o bana yeter. Toplumu iyi edemeyiz ama kendimiz iyi olmak zorundayız. Bundan sonra herkese aklı başında ve güçlü bir kadın olduğumu ispat etmek için okuyacağım. Bu sene sosyal hizmetler okumak istedim fakat puanım yetmedi. Seneye üniversiteye girmeyi tekrar deneyeceğim” dedi.

   Ebru Gülsoy-Halit Tükenmez






Share on Google Plus

About HALİTT TÜKENMEZ

0 yorum:

Yorum Gönder