17 Ekim 2016
20.49 Kuyucak Merkez….Alışılmış bir Ekim akşamı…16 Ekim 1991,Kuyucak
Merkez,Kurtuluş Mahallesi,Dibek Sokak,No.6’da kızı,damadı ve torunlarıyla
birlikte ikamet eden Çobanisa’da Hoca Gızı,Kuyucak’ta Çobasalı Zehra’nın
göğsünde bir ağrı oluşur geç saatlerde…Kızı takriben bir saat kadar masaj yapar
belki geçer ağrısı diye annesine…Ancak geçmeyince ağabeyi Halit Tükenmez’i telefonla
arayarak durumdan haberdar eder…Hayatta ki yegane duacısı annesinin
hastalığını 17 Ekim 01.00 gibi haber
alan Halit Tükenmez hemen külüstür arabasını çalıştırarak Beşeylül
Mahallesindeki ikametinden Kurtuluş Mahallesine avdet eder…O günlerde Kuyucak
Hükümet Tabibi olan Dr.Fikri Özçetin Bey’den rica edilir,Dr.Fikri Bey gelir
muayenesini yapar,durumu ciddi gördüğü için Nazilli Devlet Hastanesine
götürmemizi önerir…Allah razı olsun Dr.Fikri Özçetin’in önerisi ile hemen
Nazilli Devlet Hastanesine götürdük Annem Fatma Tükenmez’i (Namı diğer Hoca Gızı Zehra)..Hastane
de sağ olsunlar o gün için nöbetçi olan doktor ve hemşireler ilgilenirler….Ve
hastanın hastaneye yatışı sağlanır…Yatış sağlandıktan sonra Annesinin emin
ellerde olduğuna inanan Halit Tükenmez Kuyucak’a evine döner…1-2 saatlik
istirahatten sonra Eşi Fatma Tükenmez’i de yanına alan Halit Tükenmez tekrar
Nazilli Devlet Hastanesine yol alır…Burada Annesini tekrar ziyaret eden Halit
Tükenmez eşini Annesinin başında bırakarak resmi işlemleri yerine getirmek
üzere annesinin başından ayrılır…Sabah 08.00 gibi gelini Fatma Tükenmez’le
sohbet etmekte olan Hoca Gızı Zehra ansızın son nefesini verir..Doktorların
bütün müdahaleleri onu hayata döndüremez…
En büyük duacım
sendin Annem…”Toprak diye tuttuğun sarı altın olsun ..” diye dua ederdi bana….1985’te
işimi İzmir’e taşımayı planlamıştım, gözyaşı dökerek “Oğlum biz yaşlandık artık…Ağabeylerin
zaten dışarıda, sende gidersen bize kim bakacak?” diyerek nazlanmıştı bana ve
asla dayanamadığım gözyaşlarının tesiriyle İzmir sevdasından vaz geçmiştim…Ama
Rahmetli Annem çok haklıymış zira o tarihten 3 yıl sonra 02 Ağustos 1988
tarihinde babamı, 17 Ekim 1991 tarihinde de annemi kaybetmiştim…Ben sizden
razıydım,inşallah sizde benden razı olmuşsunuzdur….Yanlış hatırlamıyorsam Babam
Mustafa Tükenmez vefat ettiğinde 72,Annem Fatma Tükenmez’de vefat ettiğinde 69
yaşında idi…Allah rahmet eylesin ,mekanları Cennet olsun İnşallah..Amiin..
Hayat
dediğimiz bir nefes Arkadaşlar…Bu yalan dünyayı terk ettikten sonra soracaklar
öbür tarafta “Ne kadar kaldın dünyada?” diyecekler…”Belki 1 saat,belki biraz
fazla,en çok iki namaz vakti arası kadar..”.. diyeceğiz…Aslında o kadar kısa
bir ömrümüz var ki,ne birbirimizi kırmaya,ne küsmeye zamanımız var…Bu gün 17
Ekim 2016 ,12 gün sonra Rabbim izin verirse 29 Ekim Cumhuriyet Bayramını
kutlayacağız…Umarım 5 Eylül 2016’da olduğu gibi yine çift başlı bir kutlama
planlanmaz…5 Eylül 2016’da Kuyucak’ın Kahraman Şehidi Bahri Uçuş sayesinde
sağlanmıştı birlik,umarım 29 Ekimde aynı şeyleri yaşamak zorunda kalmayız…Ülkemiz
için son derece önemli, tarihi günlerden geçiyoruz Arkadaşlar…Birlik ve
beraberliğe inanın her zamankinden fazla ihtiyacımız var…Ayrıca bu konuda
Peygamber Efendimizin Hadisi Şerifi var…”Birlikte rahmet,ayrılıkta azap
vardır..” demiş Peygamber Efendimiz…
Yukarda da zikrettiğimi
gibi Arkadaşlar…Hayat dediğimiz bir nefes…Akşam türlü çeşit umutlarla
yatıyorsunuz,ama sabaha kalkamadığınız oluyor…Tüm hırslarınız boşa gidiyor…Tüm
malınız mülkünüz burada kalıyor,götürebilirseniz 2 metre bez…Adına kefen
demişler,onunda cebi yok…Yani geldiğiniz gibi gidiyorsunuz dünyadan…Ancak
giderken geldiğiniz kadar temiz gidemiyebiliyorsunuz..
Aslında Hoca
Gızı birkaç kez çağırdı beni yanına rüyamda,ama dünya tatlı,hayat,yaşamak güzel
direniyoruz işte…Yüce Allah herkese hayırlı ömür,hayırlı ölüm versin İnşallah…Bu
gün 17 Ekim 2016..Hüzünlü bir gündü…Sizleri de üzdüysem hakkınızı helal edin
Arkadaşlar…Selam ve Saygılarımla..
Halit
Tükenmez-Kuyucak-
Aydın
0 yorum:
Yorum Gönder